14.9.11

En sevdiğim

Siz hiç bir cam sevdiniz mi? Ben sevdim, hem de en güzelini, en parlağını. Gün geçti... Yavaşça üzerine düştüm; dengesizliğimden. İçim cız etti. Kırıldı sandım, ama en sevdiğim çok dayanıklıydı. Buna güvendim galiba, dengesizliğim arttı. Düşer devrilir oldum. Gerçekten çok dayanıklıydı en sevdiğim. Ta ki ben onun beklemediği anda devrilene kadar. Allahtan yine kırılmadı, çatladı. 2 küçük cam parçası düstü yere; gözyaşları. Çok üzüldüm. Kendimi toparladım, ne kadar dengesiz olsam da çok dikkat ettim. Hiç düşmedim, ta ki bugüne kadar. Zamanın verdiği unutkanlık uçurmuştu o 2 cam parçasını hem yerden, hem aklimdan. Bu kez kırıldı en sevdiğim. Çatlağı olmasa kırılmazdı, biliyorum. Hepsi benim suçumdu. Üzerine düştüm, o kırıldı. Yavaşça doğruldum düştüğüm yerden. En sevdiğimin bir parçası kalbime, bir diğeri beynime saplanmıştı ve ben ölürken telaşlanmadım. Hiç korkmadım. Ben ölürken dimdiktim. En sevdiğim bana hiç olmadığım kadar yakın...